-
Özetle.. cinselliği önceden yokumsayarak.. abartıyorduk;şimdilerde de abartarak saçmalıyoruz..
2000 yılı, hiç olmazsa izleyen yıllar içinde..bizlerin yaşamda cinselliği başka bir biçemle öncelememiz bakımından milat olmayı başardı.. demek isterim.Milat sözcüğü çok önemlidir ya.. Eskiden “beyaz perdede” göstermelik tescilli ve de ünlü bir “kötü adam”ımız vardı;elbette bununla birlikte bir iki de “kötü kadın”ımız.. Ama su sıralar, 2000’li yılları / toplumu, film ve diziler üzerinden izliyorum;gördüğüm şeyler,…
-
Derdimizin farkında mıyız..
Günlük ters giden işlerden, sinir sistemimizi törpüleyen kaygılarımızdan, endişelerimizdensöz etmiyorum. Daha derinlerde, derunumuzda olanlardan söz etmekteyim.Bizleri içten içe ağır ağır etkilemeyi sürdüren,uzak yakın, soy ve kan birlikteliği içinde olduğumuz insanlara karşısevgi ve nefret duygularımızı etkileyebilen,tutum ve davranışlarımıza da yön veren,her bir hücremize kene gibi yapışarak bizimle Ortak Yaşam’a (Simbiyoz) geçen derdimizden söz ediyorum. Yazının Devamı…
-
Çocuklar ana-babalarını tanırlar mı.. HAYIR; tanımazlar.. Çünkü tanıyamazlar..
“Ana-baba”yı tanıma, her ikisini de ayrı ayrı,insan kimliğinde dişi ve erkek varlıksal nitelikleri iletoplumsal alanda da bağlı olunan üretim ve inanç sistemlerine göre tanımlanmışkadın ve erkek kimliğine uyarlanmış toplumsal rolleri içindeyalın bireyler olarak görebilmeyi gerektirir. Yazının Devamı…
-
“Ben bu sefil dünyada ne arıyorum; ne için yaşıyorum; neden doğdum..”
-“Beyim, ovada ahval nedir?Seni de suçladılar” -“Haksız de değiller. O yüzden ses etmem.Nizam-ı âlem için anadan, yardan, serden vazgeçmedik mi..… ” Diriliş Ertuğrul TV dizisi, Âlemlerin Nizamı’nı kim belirliyor.. (belirledi değil, dikkat)Elbette onu yaratan ilk ve tek FAİL, Büyük ÖZNE – ALLAH. Bu iyi bellenirse..insan şu aptal soruyu ikide bir kendine sormaz:“Ben bu sefil dünyada…
-
Günlerin – Ayların – Yılların DUASI “Rabbim bizleri BAKARKÖR olmaktan korusun.”
Günlerin – Ayların – Yılların DUASI “Bakmazsan göremezsingörmezsen bilemezsin” Bakmakla görmek arasındaki tek fark, “bilmek” sonucudur.Yani bilmek sonucuna ulaşabilmektir. O halde bakmak ile görmek eylemi arasındaki fark kavramaktır – idrak etmektir.Allah – Yüce Yaradan,bizleri öncelikle bakarkör kendimizdenve Devletimizi bakarkör sorumlulardan korusun. Yazının Devamı…
-
“ ‘Daktilo Kuşağı’, işgal ettiği koltukları, ‘Klavye Kuşağı’na teslim etmek istemiyor. O nedenle de devlette kuşak çatışması yaşanıyor.”
söz konusu Devlet: Türkiye Cumhuriyetitarih: 1980 Darbesi öncesinden, 28 Şubat 1997 Darbesi ve sonrasına ulaşan zaman aralığımahal: Genel Kurmay BaşkanlığıOLAY:geçmiş TSK’nın “Laikliği kurtarma” kodlu “anlamsız / maksatlı gayretleri”..geçmiş TSK’nın, KURUM kimliği içinde önce “MUHTEDİR’in AKLI’nda” bölünüp,sonra da gücü elinde tutan parçanın diğer parçayı “imha operasyonu”..Tek sözcükle anlaması ve anlatılması mümkün olmayan devasa saçmalık..Bu aralar anlı-şanlı…
-
Türkiye TOPRAĞI’nın “arz-ı mev’ûd” Niteliği
“Yani Kemalizm kutsaldır, laf eden elenir.Şu anlamda kutsaldır tabii.Şimdi hemen başlamasın (alkış) Allah Allah – şu bu falan, onu demiyorum.Türkiye Cumhuriyeti bir düsturdur.Ve bu düsturun çok uzun ömürlü olduğu ispat etmiştir kendini.Yani ne Leninizm kaldı ortada ne Nazizm ne Mussolinizm.Ama Atatürk hâlâ yaşayan bir şey, ne desem boş. Başınız sıkışınca Anıtkabir’e koşuyorsunuz.O zaman sahip çıkın…
-
Ne için YAŞADIM..
Leyla Yıldız,i“Nedir modernlik?” diye soruyor kendine..Ve çevresine bakınıp ne görüyorsa sıralıyor.. “Yerel olan her şeyden bir çırpıda kurtulup evrenselliği yakalamak…Geleneksel değerlerden kopmaktır modernlik.Yani çağdaşlaşmak. Asrîleşmek… Bir baş dönmesi… Akıl tutulması… Süratli değişim.Sosyolojik, ekonomik, dini, fikrî ve sanatsal tahavvüllerinii tamamını ihtiva eden birzihnî bulanıklık… Hatta delilik nöbeti…” Yazının Devamı…
-
Doğduğunuzda adınızın kulağınıza ezan eşliğinde okunduğundan emin misiniz..
Dostlar.. önce Sizleri Allah’ın selâmıyla selâmlarım.Sonra.. bir sorum var ve sizlere yöneltmek istiyorum. Doğduğunuzda adınızın kulağınıza ezan eşliğinde okunduğundan emin misiniz.. Sizin için de.. yenidoğan olarak dünyada size yönelen ilk törensel seslenişin..Allah’ın kelâmı ile birlikte yapılmamış olma olasılığı var mıdır.. Yazının Devamı…
-
“On dönüm bostan, yan gel yat Osman”
bu deyimi muhtelif nüanslarında duymuşluğumuz vardır.. biliriz, değil mi..Peki.. Allah’ın imanlı bir kulu olarak bu hâl durumuna ne değer biçmeliyiz..Bu hâl durumunu kendi varlığımıza yakıştırabilir miyiz.. Ya.. bu “on dönüm bostan” karşılığında, bizden bir şeyler “karşılığında – ödeme” olarakisteniyorsa..Sahip olduklarımızdan değil.. Bizden.. Varlığımızdan.. Sahip olduklarımızdan isteniyorsa.. bu satış olur..Bedelini öder, “on dönüm bostan”ı alabiliriz..Bunda sorun…