Yazar: Sergin

Bilim Kavramı üzerinde gerekli altyapı bilgisine sahip olmadan (Bilim Felsefesi, Epistomoloji gibi)ve bu alt yapı bilgilerini dıştan kavrayarak özgün kararlı sağlam yapılarını etkilemeye çalışan (evrensel/doğal yasa’nın İlâhi Dili, uluslararası siyaset ve siyaseti yönlendiren uluslararası makro-ekonomi, kapsayıcı etkinliğe ulaşmış Felsefi Öğretiler – İdeolojiler gibi), bilgi üretim alanları üzerinde işlevsel bilgi birikimive farkındalık bilinci olmadan, yani bizzat…

Şenel ERGİN “ALLAH’I Sevmek”, “Allah İçin Sevmek” ya da “Allah İçin Sevmemek”Bu kalıp – sözler, toplumun dindar kesiminde bile.. kuşkusuz sindirilmiş sözlerden midir..Bunları papağan gibi tekrarlayan ağızlarda neden öyle eğreti durur..Bu sözlerin gereklerine göre yaşadığını beyan edenlerle,bu hâl durumlarından habersiz olanlar arasında görünür – algılanabilir bir fark var mıdır..diye sorulursa.. Yazının Devamı…

Şenel ERGİN Böyle bir yazının ilk cümlesi ne söylemeli ve söyleyeceğini nasıl söylemeli..diye epey düşündüğümü.. düşündü iseniz.. yanıldınız..Hiç düşünmedim..Çünkü ilk cümlenin ne olacağını düşünen bir Müslüman – Türk,ülküdaşı – yoldaşı ve memleketlisi olan Atatürk’ü hiç tanımamış demektir..Onu yazmaya cesaret edebilmesinden hiç söz etmiyorum.. Peki ne düşündüm..Bu yazıyı yazayım mı.. yazmayayım mı diye düşündüm.Hem de çok…

Şenel ERGİN “Toplum Sözleşmesi”nin ilk cümlesini iki ayrı kaynaktan vermenin gerekli olduğunu düşünmekteyim.Çünkü.. kitabın 4. sayfasındaki ifade ile gazete yazısında beyan edilen ifade birbirinden farklı; ilkinde insan edilgen, ikincisinde göreli olarak irade kullanabileceği etkin bir konuma yerleştirilmiş durumdadır.Her iki yazara da saygım var ve tercümelere değgin her türlü değerlendirme devre dışıdır; çok farklı nedenleri olabilir..…